In the dream I have seen
Fire ran through my veins
And raged neath the skin
I do feel it for real
In my mind still sounds a
Voice dictating his will
And I, unsophisticated
Enraptured atomy,
Concede that what I desire
In the end can shatter me
There are things that must befall and there are
Truths that must stay in a memory
Shrouds of lies are falling one by one and
There is more than I could ever foresee
I know they’ll come for me
To find any evidence of devilry
With the ropes I’ll be bound –
Pale and startled, -
By the crowd closed around
Under fell tortures and pressure
I won’t weep nor scream aloud
Tempered in the fiery visions,
I am and will be unbowed
where - nerede
waters - deniz
visions - vizyonlar
infused - infüze
immured - immured
confess - itiraf etmek
igneous - volkanik
falling - düşen
flesh - et
spark - kıvılcım
flame - alev
fiery - ateşli
enslaved - köle
world - Dünya
enraptured - sevinç içinde
total - genel toplam
hearts - kalpler
enchained - büyülemeden
evidence - kanıt
until - a kadar
douse - söndürmek
desire - arzu etmek
deplore - beğenmemek
foresee - önceden görmek
sounds - sesleri
forever - sonsuza dek
through - vasitasiyla
behind - arkasında
doomed - ölüme mahkum
unsophisticated - içeriksiz
repentance - tövbe
darkness - karanlık
scheme - düzen
against - karşısında
beyond - ötesinde
after - sonra
aloud - yüksek sesle
without - olmadan
memory - Bellek
break - kırılma
deeply - derinden
unbowed - eğilmemiş
could - could
bound - ciltli
dream - rüya
creed - inanç
raged - raged
befall - başına gelmek
always - Her zaman
withdraw - çekilmek
tempered - huylu
confide - güvenmek
rebellion - isyan
fulsome - bıktırıcı
closed - kapalı
concede - kabullenmek
leaving - ayrılma
tumble - takla
tortures - tortures
confession - itiraf
restraint - kısıtlama
crowd - kalabalık
later - sonra
seems - görünüyor
light - ışık
crack - çatlak
pressure - basınç
doesn - gelmez
manifestly - açıkça
blame - suçlama
mirror - ayna
neath - neath
streams - akışları
dictating - dikte
cause - sebeb olmak
shrouds - örtüler
nothing - hiçbir şey değil
voice - Ses
pieces - parçalar
ropes - halatlar
prefer - tercih etmek
rebels - isyancılar
reign - saltanat
shatter - kırmak
shade - gölge
shall - -acak
solitude - yalnızlık
scream - çığlık
startled - ürküttü
perfect - Mükemmel
still - yine
surface - Yüzey
takes - alır
tears - gözyaşı
truths - gerçekler
their - onların
around - etrafında
tremendous - muazzam
there - Orada
things - eşyalar
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın