My mother told me not to go near mirrors
For it seems that one day,
A young boy died through looking at himself for too long
People say that they are ravenous
That they hunger for perfect reflections
That their insatiable appetites can even kill
Many are those among us who lose themselves in mirrors
young - genç
those - bu
themselves - kendilerini
selfish - bencil
seems - görünüyor
reflections - yansımalar
would - olur
reflecting - yansıtan
people - insanlar
outsized - çok büyük beden
mother - anne
world - Dünya
misfortune - şanssızlık
mirrors - aynalar
around - etrafında
boastful - böbürlenen
their - onların
arrogant - kibirli
jealous - kıskanç
welcome - hoşgeldiniz
listening - dinleme
fairest - en adil
advance - ilerlemek
allows - verir
seeing - görme
among - arasında
ugliest - çirkin
ravenous - yırtıcı
aware - farkında
because - Çünkü
someone - Birisi
revolve - dönmek
centered - merkezli
through - vasitasiyla
himself - kendisi
insatiable - doyumsuz
continues - devam ediyor
appetites - iştahını
appearances - görünüşe
distort - çarpıtmak
mankind - insanlık
hatch - kapak
hunger - açlık
inside - içeride
perfect - Mükemmel
looking - seyir
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın