She heard a voice from so far away
It told her her mother had gone away
In the next room down the corridor
Her baby started to cry
Her whole life had just fell apart
There was nothing then the hurting started
In her heavy head on her knees she prayed
could somebody help her
Clementine
It was never meant to be this way
It was never meant to be this way
whole - bütün
voice - Ses
thing - şey
tears - gözyaşı
street - sokak
statue - heykel
state - belirtmek, bildirmek
started - başladı
something - bir şey
somebody - birisi
scream - çığlık
returned - iade
repeat - tekrar et
prayed - dua
nothing - hiçbir şey değil
never - asla
respond - yanıtlamak
could - could
desperation - umutsuzluk
clementine - clementine
asked - diye sordu
through - vasitasiyla
corridor - koridor
knees - dizler
bathed - yıkanırlardı
chose - seçti
mother - anne
final - nihai
wrong - Yanlış
chorus - koro
froze - dondu
mirror - ayna
apart - ayrı
going - gidiş
yesterday - Dün
stared - baktı
floodlit - ışıklandırılmış
morning - sabah
there - Orada
heavy - ağır
herself - kendini
reflection - yansıma
heard - duymuş
meant - demek
hurting - zarar
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın