Every generation
Blames the one before
And all of their frustrations
Come beating on your door
I know that I’m a prisoner
To all my Father held so dear
I know that I’m a hostage
To all his hopes and fears
I just wish I could have told him in the living years
Crumpled bits of paper
Filled with imperfect thoughts
Stilted conversations
I’m afraid that’s all we’ve got
You say you just don’t see it
He says it’s perfect sense
You just can’t get agreement
In this present tense
We all talk a different language
Talkin’ in defense
Say it loud, say it clear
yield - Yol ver
years - Yıl
thoughts - düşünceler
things - eşyalar
there - Orada
their - onların
think - düşünmek
tense - gergin
tears - gözyaşı
language - dil
every - proszę uważać
different - farklı
talkin - konuşmasıyla
defense - Savunma
crumpled - buruşuk
could - could
sacrifice - kurban
conversations - konuşmaları
agreement - anlaşma
blames - suçluyor
afraid - korkmuş
future - gelecek
passed - geçti
frustrations - sıkıntılarınızı
spirit - ruh
admit - itiraf etmek
father - baba
stilted - tumturaklı
before - önce
hostage - rehin
fears - endişe
filled - dolu
caught - yakalandı
between - arasında
bitterness - acılık
generation - nesil
fortunes - servetleri
heard - duymuş
perspective - perspektif
hopes - umutlar
present - Mevcut
prisoner - tutsak
paper - kâğıt
imperfect - ben mükemmelim
sometimes - ara sıra
sense - duyu
lasts - sürer
living - yaşam
clear - açık
listen - dinlemek
beating - dayak
morning - sabah
later - sonra
perfect - Mükemmel
quarrel - kavga
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın