Film ve kitaplardan gerçek İngilizce'yi öğrenin.
Öğrenmek ve diğer öğrencilerle alıştırma için kelime veya kalıp ekleyin.
Video klibin başlangıcını ve sonunu düzenlemek için kaydırıcıyı kullanın
Daha fazla çalışma için ifadeyi eklemek istediğiniz eğitim simgelerini tıklayın
Çeviriyi görmek için kelimeye tıkla veya kalıbı seç
Öğrenmek için kelime/kalıp eklemek için "ekle"ye tıklayın
Öğrenmeye başla
Out for a run.
Alone. Something that I wasn't supposed to do.
Ursa de-camos, Right in front of me.
I go for my cutlass...
It Shoots its pincer.
Right to my shoulder.
Next thing I know, we're over the cliff. Falling.
30 meters. Straight down. Into the river.
We settle onto the bottom.
It's on top of me.
But it's not moving.
And I realize...
He's trying to drown me.
I'm thinking, I'm gonna die.
I'm gonna die.
You cannot believe this is how you gonna die.
I could see my blood bubbling up, Mixing with the sunlight,
Shining through the water.
And I think, wow...
"That's really pretty."
And everything slows down.
I see his pincer through my shoulder.
And I decide: I don't want that in there anymore.
So I pull it out.
And it lets me go.
And more than that I can tell...
It can't find me.
It doesn't even know where to look.
And it dawned on me...
Fear is not real.
The only place that fear can exist is in our thoughts of the future.
It is a product of our imagination.
Causing us to fear things that do not at present
and may not ever exist.
That is near insanity, Kitai.
Now, do not misunderstand me: Danger, is very real.
But fear is a choice.
We are all telling ourselves a story.
And that day, mine changed.
where - nerede
trying - çalışıyor
thoughts - düşünceler
thinking - düşünme
think - düşünmek
thing - şey
there - Orada
straight - düz
supposed - sözde
story - öykü
falling - düşen
exist - var olmak
everything - her şey
shining - parlıyor
dawned - dank etti
water - su
present - Mevcut
changed - değişmiş
things - eşyalar
bottom - alt
telling - söylüyorum
danger - Tehlike
cliff - uçurum
misunderstand - yanlış anlamak
choice - seçim
something - bir şey
anymore - Artık
kitai - kitai
believe - inanmak
bubbling - köpüren
river - Nehir
alone - yalnız
shoulder - omuz
camos - camos
shoots - sürgünler
front - Ön
drown - boğmak
causing - neden olan
insanity - delilik
cannot - yapamam
imagination - hayal gücü
ourselves - Kendimizi
future - gelecek
gonna - olacak
meters - metre
moving - hareketli
mixing - karıştırma
pincer - kıskaç
could - could
decide - karar ver
slows - yavaşlatır
blood - kan
place - yer
pretty - güzel
product - Ürün
realize - gerçekleştirmek
really - gerçekten mi
sunlight - güneş ışığı
cutlass - pala
right - Sağ
through - vasitasiyla
settle - yerleşmek
Çeviriyi görmek için kelimeye tıkla veya kalıbı seç
Öğrenmek için kelime/kalıp eklemek için "ekle"ye tıklayın
Konuşma alanında Google Çeviri kullanıyoruz. Lütfen dilinizi seçiniz.