Who will stand alone?
She carried ribbons, she wore them out
Courage built a bridge, jealous tore it down
At least it's something you've left behind
Like Kohoutek, you were gone
We sat in the garden, we stood on the porch
I won't deny myself, we never talked
She wore bangles, she wore bells
talked - konuştuk
stone - taş
scissors - makas
reason - neden
problem - Sorun
stand - durmak
prayers - namaz
courage - cesaret
paper - kâğıt
follow - takip et
least - en az
bridge - köprü
built - inşa edilmiş
bangles - bilezikler
ribbons - şeritler
bells - Çanlar
behind - arkasında
forget - unutmak
stood - durdu
jealous - kıskanç
garden - bahçe
carried - taşınan
maybe - olabilir
something - bir şey
alone - yalnız
holler - bağırmak
these - bunlar
never - asla
michael - michael
jumped - atladı
myself - kendim
fever - ateş
porch - sundurma
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın