Film ve kitaplardan gerçek İngilizce'yi öğrenin.
Öğrenmek ve diğer öğrencilerle alıştırma için kelime veya kalıp ekleyin.
Video klibin başlangıcını ve sonunu düzenlemek için kaydırıcıyı kullanın
Daha fazla çalışma için ifadeyi eklemek istediğiniz eğitim simgelerini tıklayın
Çeviriyi görmek için kelimeye tıkla veya kalıbı seç
Öğrenmek için kelime/kalıp eklemek için "ekle"ye tıklayın
Öğrenmeye başla
Choose Facebook, Twitter, Snapchat, Instagram
and a thousand other ways to spew your bile across people you've never met.
Choose updating your profile.
Tell the world what you had for breakfast
and hope that someone, somewhere cares.
Choose looking up old flames,
desperate to believe that you don't look as bad as they do.
Choose live-blogging from your first wank to your last breath.
Human interaction reduced to nothing more than data.
Choose ten things you never knew about celebrities who'd had surgery.
Choose screaming about abortion.
Choose rape jokes, slut shaming, revenge porn,
and an endless tide of depressing misogyny.
Choose 9/11 never happened, and if it did, it was the Jews.
Choose a zero-hour contract and a two-hour journey to work,
and choose the same for your kids, only worse.
And maybe tell yourself it's better that they never happened.
And then sit back and smother the pain
with an unknown dose of an unknown drug made in somebody's fucking kitchen.
Choose unfulfilled promise and wishing you'd done it all differently.
Choose never learning from your own mistakes.
Choose watching history repeat itself.
Choose the slow reconciliation
towards what you can get rather than what you always hoped for.
Settle for less and keep a brave face on it.
Choose disappointment.
And choose losing the ones you loved.
And as they fall from view, a piece of you dies with them.
Until you can see that one day in the future,
piece by piece, they will all be gone.
And there'll be nothing left of you to call alive or dead.
Choose your future, Veronika.
Choose life.
Anyway, it amused us at the time.
I like you, Mark.
yourself - kendin
worse - daha da kötüsü
unfulfilled - yerine getirilmemiş
twitter - heyecan
towards - karşı
thousand - bin
somewhere - bir yerde
someone - Birisi
unknown - bilinmeyen
snapchat - snapchat
shaming - Shaming
settle - yerleşmek
screaming - bağıran
revenge - intikam
repeat - tekrar et
reduced - indirimli
rather - daha doğrusu
promise - söz vermek
profile - profil
piece - parça
things - eşyalar
people - insanlar
endless - sonsuz
veronika - veronika
choose - seçmek
desperate - umutsuz
human - insan
wishing - isteyen
cares - bakımları
loved - sevilen
fucking - kahrolası
breath - nefes
other - diğer
about - hakkında
amused - eğlenerek
blogging - blogging
until - a kadar
celebrities - ünlüler
brave - cesur
alive - canlı
facebook - facebook
updating - güncellenmesi
abortion - kürtaj
journey - seyahat
disappointment - hayal kırıklığı
reconciliation - mutabakat
always - Her zaman
believe - inanmak
depressing - iç karartıcı
misogyny - kadın düşmanlığı
anyway - neyse
better - Daha iyi
flames - Alevler
hoped - ümit
first - ilk
future - gelecek
smother - boğmak
happened - olmuş
differently - farklı olarak
history - tarih
instagram - instagram
watching - seyretme
breakfast - Kahvaltı
never - asla
surgery - cerrahlık
contract - sözleşme
interaction - etkileşim
itself - kendisi
jokes - espriler
world - Dünya
kitchen - mutfak
mistakes - hatalar
learning - öğrenme
across - karşısında
nothing - hiçbir şey değil
looking - seyir
losing - kaybetme
maybe - olabilir
Çeviriyi görmek için kelimeye tıkla veya kalıbı seç
Öğrenmek için kelime/kalıp eklemek için "ekle"ye tıklayın
Konuşma alanında Google Çeviri kullanıyoruz. Lütfen dilinizi seçiniz.