Have you ever fed a lover with just your hands?
Closed your eyes and trusted, just trusted...
Have you ever thrown a fist full of glitter in the air?
Have you ever looked fear in the face
And said: "I just don't care"?
It's only half past to the point of no return,
The tip of the ice berg,
The sun before the burn,
The thunder before lightning,
The breathe before the phrase.
Have you ever felt this way?
Have you ever hated yourself for staring at the phone?
yourself - kendin
wished - diledi
looked - baktı
invited - davet
inside - içeride
hands - eller
phone - telefon
gently - nazikçe
flames - Alevler
better - Daha iyi
calling - çağrı
asked - diye sordu
before - önce
coffee - Kahve
closed - kapalı
oblivion - unutulma
staring - bakmak
hated - nefret edilen
called - denilen
glitter - parıltı
clutching - sımsıkı
endless - sonsuz
breathe - nefes almak
night - gece
stars - yıldızlar
point - puan
tight - sıkı
lover - sevgili
whole - bütün
pulled - çekti
lightning - şimşek
return - dönüş
garden - bahçe
sitting - oturma
there - Orada
prove - kanıtlamak
stranger - yabancı
alone - yalnız
sugar - şeker
table - tablo
hourglass - kum saati
touched - müteessir
phrase - ifade
thrown - atılmış
thunder - gök gürültüsü
tonight - Bu gece
trusted - güvenilir
waiting - bekleme
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın