I can't live with you
But I can't live without you
I can't let you stay
But I can't live if you go away
I don't know just how it goes
All I know is I can't live with you
I'm having a hard time
I'm walking a fine line
Between hope and despair
You may think that I don't care
But I travelled a long road to
Get a hold of my sorrow
I tried to catch a dream
But nothing's what it seems
Love is saying baby it's all right
When deep inside you're really petrified
Lover turns to hater
On this escalator
I can't live with you
But I can't live without you
walking - yürüme
turns - dönüşler
trying - çalışıyor
breaking - kırma
lover - sevgili
inside - içeride
having - sahip olan
really - gerçekten mi
everything - her şey
escalator - yürüyen merdiven
dream - rüya
hotter - sıcak
gotta - lazım
ourselves - Kendimizi
leave - ayrılmak
hater - kinci kimse
place - yer
between - arasında
escape - kaçış
catch - yakalamak
million - milyon
cause - sebeb olmak
without - olmadan
against - karşısında
think - düşünmek
years - Yıl
despair - umutsuzluk
maybe - olabilir
mistake - hata
winning - kazanan
never - asla
breathe - nefes almak
passions - tutkular
petrified - taşlaşmış
right - Sağ
trapped - hapsolmuş
tears - gözyaşı
saying - söz
score - gol
through - vasitasiyla
screaming - bağıran
madness - delilik
seems - görünüyor
sinning - günah
sorrow - üzüntü
still - yine
closed - kapalı
stuck - sıkışmış
other - diğer
about - hakkında
travelled - seyahat
tried - denenmiş
Çeviriyi görmek için herhangi bir kelimeye tıklayın
Cümlenin tamamını çevirmek için bu simgeye tıklayın